Otizm, belirtileri erken çocukluk çağında başlayan, sosyal iletişimsel alanda belirgin yetersizlik ve sınırlı-tekrarlayıcı davranış ve ilgi alanlarıyla seyreden nörogelişimsel bir bozukluktur.
Yapılan son çalışmalarda görülme sıklığının 68 çocukta 1 olduğu saptanmıştır.
Otizm genetik ve çevresel etkenler sonucu oluşan bir beyin gelişim bozukluğudur.
Otizm araştırmalarında beyin görüntüleme çalışmalarında erken yaşlarda beyin büyümesinin olduğu görülmüştür.
Genetik çalışmalarda tek yumurta ikizlerinde görülme oranı %36-91 arasında değişmektedir
Çevresel etmenlerden ileri baba yaşının otizm riskini artırdığı bazı çalışmalarda saptanmıştır.
Aşıların otizmle ilgisi olmadığı artık bilinmektedir.
Yapılan çalışmalardan çıkarılan sonuç şudur ki otizmin nedeni tek bir etkene bağlı değildir. Genetik yatkınlığı olan bireylerde bazı çevresel faktörlerin eklenmesiotizm etyopatogenezinde rol oynamaktadır.
Klinik özellikler: belirtiler iki alanda ele alınmaktadır
1) Sosyal iletişimsel alanda yetersizlik
2) Tekrarlayıcı davranışlar
Belirtiler erken çocukluk çağından itibaren farkedilebilir.
-göz temasında yetersizlik, ismine tepki göstermeme, ortak dikkati sağlayamama, işaret edilen yere bakmama, ses tonlamasında gariplik, tekrarlayıcı hareketler, dönen cisimlere ilgi, yaşıtlarına ilgisizlik, oyun kurma ve sürdürmede güçlük gibi belirtiler görülmektedir.
Tanı: klinik olarak konulur.
Çocuğun gözlenmesi ve aileden alınan ayrıntılı gelişim öyküsü tanıda en önemli faktörlerdir. Ek olarak klinik değerlendirme ölçekleri ve psikometrik testlerden de tanı ve tedavi sürecinde faydalanılabilir.
Tıbbi incelemeler de otizm şüphesiyle gelen her çocukta yapılmalıdır. İşitme ve görme muayenesi, nörolojik inceleme (MRI,EEG), metabolik hastalık taraması gibi ek incelemeler için ilgili branşlara yönlendirilmelidir.
Tedavi: Eğitsel tedaviler ve ek psikiyatrik sorunlara yönelik ilaç tedavilerinden oluşmaktadır.
Otizmde temel belirtileri hafifletmek ve işlevselliği artırmak için en etkin yaklaşım eğitsel yaklaşımlardır.
İlaç tedavisi ise otizme ek olarak görülebilecek davranım bozukluğu, sinirlilik, hareketlilik, takıntı gibi psikopatolojilerin varlığında uygulanmaktadır. Otizmin temel belirtilerinde düzelme sağlayacak bir ilaç tedavisi henüz geliştirilememiştir.
Otizmde gidişatı belirleyen en önemli etmenler; erken tanı ve tedavi, zeka düzeyi, belirti şiddeti, dil becerileridir.
Özellikle erken tanı konularak etkin bir tedaviye başlayan olguların belirtilerinde düzelmenin daha fazla olduğu bilinmektedir.

“umudu yakalamış olmanın mutluluğunu bize yaşattığı için doktor hilal hanıma minnettarız.”
yeliz pamuk